28 Aralık 2014 Pazar

Maddi tıp şeytandır!

Bundan yüzyıllar önce yaşamış Güney Amerika yerlileri olan Azteklerin inancına göre yılan; daha önce en güzel melek olan düşmüş bir melekmiş. Eskiden sevgi ve dostluk mesajı veren bu meleğin mesajı artık korku ve yalan olmuş. Onlardan yüzyıllar sonra Mısır mitolojisinde karşımıza çıkan yılan sembolü bir yandan bilgeliği, şifayı ve sıhhati vaad etti bir yandan da kötülüklerin sembolü oldu.
Azteklerin "yalanlar prensi" dediği bu melek günümüze nasıl geldi veya ne kadar değişti de tıp bilimini sembolize ediyor? Tıp bilimi, bununla alakalı olarak ilaç bilimi sevgiye mi yakın korkuya mı? Ilk modern doktor kabul edilen Hipokrat'tan bu yana şifacılık, simyacılık, ilkel dönem yerel tedaviler, endüstriyel ve son olarak post-endüstriyel üretim gibi aşamalara ayırabiliriz tıp bilimini. Post-endüstriyel süreçleri şuan içinde olduğumuz için net gözlemleyemesek de genetik kontrol, zihin ve davranış kontrolü ve biyolojik silah çalışmalarını kapsadığını söyleyebiliriz. Kapitaller için sermaye ve sermaye döngüsüne hakim olmak yetmiyor artık, herşeye egemen olmak istiyorlar düşüncelerimize bile!
Elbette ki bu süreçler kendiliğinden gelişmedi, önce ihtiyacımız olduğuna inandırıldık sonra ihtiyacımıza cevap verdiler.
"Bu tüketim toplumunda insanlar öğrenmeyi, iyileştirmeyi, kendi yolunu bulmayı değil öğretilmeyi, götürülmeyi, sağaltılmayı ya da yön gösterilmeyi isterler. Kişisel işlevler kişiliksiz kurumlara devredilmiştir. İyileşme hastanın görevi olmaktan çıkarılmıştır. Endüstri mallarının her birinin, her insanın özgürce ürettiği pazarlanamayan kullanım değerleri ile rekabet ettiği genellikle gözden kaçar."*
Depresyon ilaçlarından önce insanların biliş/bilinç sağlığıyla oynamak gerekiyordu ve bu konuda ne kadar başarılı olduklarını görebiliyoruz. Tıpkı doğanın üstüne inşa ettikleri yapay cehennemi görebildiğimiz gibi.
İletişim kurmanın en kötü yoluydu semboller/kavramlar ve zaten iletişim kurmamız istenmiyordu. Bilgisi sistematik kavramlar dizini haline getirmek tam da bu ihtiyaçtan doğdu ve yeni çocuğumuz: Bilim. Üstelik sistem karşıtları için bile çok verimli bir toprak: Materyalist bilim. Kültür mantarı yetiştirirlir gibi kültür muhalefet yetiştirilebilir artık. Artık sistem ve anti-sistem bu yoldan yürüyebilir ve kendini legalize edebilir ve artık terör legal!
Salgınlar ve bunun için geliştirilen endüstri, bu endüstrinin sömürdüğü insanlar ve endüstrinin sömürdüğü insanlar için sömürülen insanlar hatta bunların hepsi için sömürülen doğa. Hepsi legal artık.
Terörizmin egemen olduğu yerde ise terörizmi terörize etmek legaldir,
Ve yaşasın terörist deliliğimiz!
* İvan İllich- Sağlığın gaspı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder